Doğu ...
Batıdakilerin bilmediği diyarlar, uzak, korkutucu ve daha
birçok şey...
Evet sizlere güneydoğunun bağrından sesleniyorum. Kim derdi
bir gün uzmanlığımı aldıktan sonra buralara atanacağımı. Açıkça bundan bir
10-12 yıl önce böyle bir soru aklımın ucuna gelmeden fakülteye girdim. Bugün
güneydoğunun en cafcaflı şehrindeyim (ismini söylemiyorum gerek görmüyorum
anlaşılacağını umuyorum).
Buraya gelmek hakikaten çok zor oldu. Başta ailem karşı
çıktı, olur mu! hayır gidemezsin dediler. Dedim ki gitmeliyim. Bir sonraki
kurada bunun aynısı olur ya da olabilir ve netekim oluyor da! “Onca zaman
doktor olarak diploması ve uzmanlık belgesi olmadan yanınızda vasıfsız bir insan
bir bitki gibi nasıl yaşarım, gideceğim!”
dedim. Geldiğim vakitler buraları sakindi. Daha o seçim dönemi sonrası atmosfer
yaşanmıyordu buralarda. Hatta dedim ki insanlar gözünde abartıyor buraları Anadolu’nun
herhangi bir şehri gibi burası. Lakin ağustos ayında değişti buralar.
Gün olmuyor ki silah sesleri akşam ya da gündüz işitilmesin.
Yerimi yurdumu belirlemek için temmuz ayında gelmiştim, baya güzeldi o
zamanlar, hatta gece 12’ye kadar dışardaydım. Sonra ağustos ayında geldim
görevime ve yerleşeceğim yere. En azından uçak vardı ve ulaşım onunla o kadar
kolaylaşıyordu ki, iyi ki vardı. Eve geldim, dediler ki yolda sorun var mıydı?
Yoktu dedim. Dediler ki bir gün önce olaylar oldu yolları kesiyorlar. Neyse ki
ben böyle bir şeyle karşılaşmamıştım. Lakin erken oh çektim. Akşam biraz alışveriş yaptıktan saat akşam
yedi civarları evime geldikten sonra silahlar ve gaz fişeklerinin sesleri
gelmeye başladı. Gece geç saatlere kadar
sürdü. Sonradan öğrendim ki o gece mesleğinde yeni bir polis öldürülmüş.
Pazartesi iş yerindeki ilk günümdü ve acil tarafına ateş açıldı. Herkes
hastane sığınağına koşuşturdu. Dediler ki hocam sana hoş geldin dediler. Evet
bayağı alaycı olsa da bu söylenen aslında asıl korkuyu kamufle etmek için
söyleniyordu. Sonra mı? alıştım her akşam haftada en az bir iki kez büyük bir
ses peşi sıra otomatik silah sesleri ve gaz tabancası sesleri duymaya başladım.
Sabahları her şey normal ritmine dönüyordu. Sanki burası sabah ana yola çıkan
ve çöpten beslenen herkesin çarpmamak için itina ettiği inekler nedeniyle
Hindistan’a; akşamları da bu silah sesleri nedeniyle Teksas’a ya da pek alışık
olmadığımız savaş bölgelerine benziyordu.
Zaman zaman ortam geriliyor, zaman zaman hiçbir şey yok gibi oluyordu.
Birkaç kez olaylar yüzünden hastanede mahsur kaldık, bu bahsettiğim kısa
sürelerdi. Ama hiçbir zaman işimi düzgün
yapmaktan itina etmedim. Hastanede kaldığım geceler çalışmaya devam ettim,
vakalarımı raporlarımı yazdım; çünkü bölgeye bir tek ben bakıyordum, yoğundum , sekreter mi o da nedir? Hastane ile evim arası yürünecek kadar kısa
bir mesafe olmasına rağmen taksiyle gidip geliyordum.
Sokağa çıkma yasakları oldu, onlarda kongrelerdeydim. Şanslı
mıydım bilmiyorum; ama yaşayan halk çok rahatsızdı, buralarda kalan hekim
arkadaşlarım oldu. Onların söyledikleri ve yaşadıkları büyük travmalar
içeriyordu. Bölgedeki sağlık çalışanları direk olmasa da indirek şiddet
emareleri ve silahlı çatışmalar arasında kalma gibi şeyler yaşamaktaydı.
Sonuç itibariyle dışarı çıkmayı, arkadaşlarıyla bir şeyler
paylaşmayı seven sosyal bir insandım şimdi tam tersiyim, buradan evime
gittiğimde de buradaki gibi yaşıyorum. Alışkanlıklarım değişti, araba kullanmayı
önceden öylesine yapılan bir iş gibi görürdüm. Şimdi özgürlük sayıyorum, eve döndüğümde
aracıma binip şöyle bir tur atıyorum yaşadığımı anlamak için. Biraz karamsar
olsa da yazdıklarım çalıştığım iş ortamını ve evimi seviyorum. Kendime
çalışabileceğim güzel bir iş ortamı ve yaşayabileceğim güzel bir ev ortamı
yaratmaya çalışıyorum.
Şimdilik izlenimlerim bu şekilde. Umarım seçim sonrası eski
güzel Anadolu şehrine dönüşür buralar; Ülkemizin bu hale gelişinden, bizlerin
birilerinin hırs ve çıkarlarından zarar görmemizi ve bu halkın daha iyi
yönetebileceğine olan inancımın gün ve gün halkın bilinçsizliğiyle azalıyor,
oluşunu düşünmezsek, umudumu kaybetmemeye çalışıyorum. Buralar bayrağın
olmadığı ve yarıya inmediği diyarlar.
Koala bildiriyor diyelim :)
Fotodaki 73 plakayi kapatsaydik koalamiz esrarengiz bir sekilde sirnaktan bildirmis demezdik
YanıtlaSilCok dusundurucu ne yazik ki. Hayat devam eder olan meslegini guzel yapmaya calisana olur. Dikkat et meslektasim oralarda.
Ha bir de direkkk degil direkt ;)
belki 73 plaka ile asıl yerin ilişkisi olmayabilir ! Önemli olan doğuda olmanın zorluğu, mevcut şartların insanı değiştirmesi, oranın her şeyi ile farklı bir Türkiye oluşu. Meslektaşıma kolaylıklar diliyorum.
YanıtlaSilbelki 73 plaka ile asıl yerin ilişkisi olmayabilir ! Önemli olan doğuda olmanın zorluğu, mevcut şartların insanı değiştirmesi, oranın her şeyi ile farklı bir Türkiye oluşu. Meslektaşıma kolaylıklar diliyorum.
YanıtlaSil