28 Kasım 2014 Cuma

2014 patoloji kongresine dair notlar-2


Genel değerlendirme ; Kongreyi genel anlamı ile değerlendimek gerekirse, bilimsel anlamda zayıf, sosyal program içerik anlamında ise oldukça zengin ve güzeldi. Yakın çevremden aldığım geri bildirimler ve kendi gözlemlerim ve  de hislerim  keyifle gidilebilecek, ilgi uyandıran ya da mutlaka gidilmeli denilebilecek bir sunum bulmakta oldukça zorlanıldığı yönünde. O yüzden de kongre katılımcılarının çoğu oturumlara pek fazla ilgi göstermeyip bunun yerine Trabzon’un çevresindeki güzelliklerden faydalanmayı tercih etti. Kongre paramedikal içerik yönünden ise şuana kadar katıldığım ulusal ve uluslararası kongreler arasında tartışmasız en güzel ve keyifli olanıydı. Tarık Hoca'nın bilimsel makaleler ve etik, Mehmet Hocanın patologun duygulanımı, Gülen’in uzmanlıkta Patoloji sunumu, yapılan sergi ve yarışma organizasyonları oldukça dikkat çekiciydi.

·         
     Yemekler ve içecekler ; Kongrede nerede ise herkesin tek ağız etmişçesine ortaklaştığı eleştiri konularından birisi yemek ve kahve molası organizasyonuydu. Öğlen yemekleri , ilkokul çocuğunun beslenme çantasını andıran içeriği ve sunumu ile oldukça yetersizdi ve hayal kırıklığı oluşturdu. Ayrıca çay ve kahve gibi sıcak içecekleri alabilmek için hazırlanan üzerlerinde tarih yazılı olan fişler oldukça komikti. Organisazyon komitesi patologların sıcak içeceklere olan yakın ilgisinden korkmuş olacak ki böyle bir uygulamaya gidilmiş. Lakin düşününce kongrede bir kişi günde kaç bardak çay/kahve içebilir yada bunun maliyeti ne olabilir ki diye insan düşünmeden edemiyor.

·         Organizasyon firmasına dair ;  Kongre sırasında organizasyon firmasıyla ilgili kendi adıma pek rahatsızlık duyduğumu söyleyemeyeceğim. Genel anlamı ile güzel bir kongre organize ettiler diye düşünüyorum. Lakin kongrenin son gününde kimi katılımcılara kağıt bitti gibi komik sebeplerle katılımcı belgesinin verilmediğini duymam ben de biraz hayal kırıklığı oluşturmuş olsa da genel kanım kongrede çok fazla sıkıntı yaşanmadığı yönünde.

Firma katılımı ve standlar ; Bu seneki kongrede katılımcı firmalar önceki senelere kıyasla daha dar bir alanda stand kurmuştu. Alanın dar olmasından mı  yoksa organizasyon komitesi bu kadar yer ayırdığı için mi bilinmez ama çok fazla firma katılımı göremedik. Ayrıca standları teknolojik yeni araçları karıştırmak, kurcalamak, öğrenmek hayali ile dolaşmaya çıktığımda tektük ilgi çekici ürün dışında zihin açıcı bir ürün ile pek karşılaşmadım.

Kongre gazetesine dair ; Kongrenin en beğendiğim detaylarından birisi kongre gazetesinin günlük olarak panolara asılmasıydı. Gazetede önceki gün kongrede yaşanan dikkat çekici olaylar ve başlıklar yazılıydı. Bunun yanısıra kimi hocaların yazıları da yine bu gazetede paylaşıldı. Gazete, kongrede olup biteni kuşbakışı görebilmek açısından oldukça yardımcı oldu. Ayrıca organizasyonda paylaşılan yazılar bu tarzda patoloji dünyasına dair süreli dergi ya da internet tabanlı güzel bir websitesi neden oluşturulmasın diye düşündürdü. Böylelikle yayınlanacak dikkat çekici içerikler ile patologun geniş evreni gözler önüne serilmiş ve çok güzel bir paylaşım ortamı oluşturulmuş olur diye düşünüyorum.

Sergide gözüme çarpanlar ; Kongrenin en sevdiğim yanından birisi üst katta gerçekleştirilen sergiydi. Belki de ülkemizde patologlar tarafından ilk defa gerçekleştirilen bu organizasyonun her kongrede tekrarlanması gerektiği kanısındayım.


Kutsal Yörükoğlu'na ait

Ayça Erşen'e ait

Ufuk Yörükoğlu'na ait


Erdener Özer'e ait


Sergülen Dervişoğlu'na ait
Smear'ler ile hazırlanmış Atatürk portresi





26 Kasım 2014 Çarşamba

2014 patoloji kongresine dair notlar-1



·         Sözel sunum ve posterlere dair ; 


  • Teknolojik posterler ; Kongre boyunca asılan tüm posterleri tek tek gezdim. İçlerinden ikisi içerdikleri ufak bir detay ile diğerlerinden ayrılıyordu. Bilmiyorum dikkatinizi çekti mi ama her ikisinde de posterin sağ alt köşesinde bulunan görsel sayesinde posteri telefonunuzdan görme şansınız vardı. Ne olacak yani bu mudur demeyin hemen şimdi. Benim açımdan kongredeki posterler içerisinde yakaladığım en küçük ve en güzel detay buydu.        
                                                                                        

  •  Janjanlı posterler  ; Çalışmaları bitirdikten sonra yapılması gereken en önemli iş, onları görsel bir boyuta taşıyıp, okunabilir ve dikkat çekici hale getirebilmektir. Bu noktada oldukça dikkatli olmak lazım zira posterin kendisi bir noktadan sonra okumayı engelleyici bir görsel nesne haline dönüşebilir. 




  • Dijital patolojiye dair posterler  ;  Kongredeki en ilginç çalışmalardan bazıları da dijital patoloji ile ilgili olanlardı. Çalışmalarda patoloğun değerlendirdiği biyopsiler ile bilgisayar programı yardımı ile değerlendirilen biyopsi sonuçları kıyaslanmıştı. Posterlerde her ne kadar mevcut halleriyle dijital patolojiyi olumlayacak veriler elde edilmemiş olsa da zannımca ilerleyen dönemde bilgisayar programları tanı koymada bizlere daha çok yardımcı olacak.



  • Kongrenin handikaplı kısımlarından birisi ise sözel bildiri ve poster sunumları kısmıydı. Özellikle poster sunumu başlığını açacak olursam gezdiğim posterlerin %90’ından fazlası olgu sunumu şeklindeydi. Çok az sayıda çalışma ile kongre katılımının varlığı dikkat çekiciydi. Bunun sebeplerinin araştırılması gerektiği kanısındayım.

          Aklıma gelen en önemli nedenler ise ;

-          Kongre katılımını artırmak için her posterin kabul edilmesi
-          Katılımcıların “kolaylıktan” dolayı olgu sunumuna yönelmeleri
-          Çalışma yapma konusunda kişilerin takdir edilmemesi yada teşvik edilmemesi 

Bu konuda özelikle de ilk iki sıradaki nedenlere yönelik aklıma gelen çözüm önerisi ise ;

-          Kongrede ayrı ayrı poster sunumu, sözel sunum sayısının açıklanması
-          Toplam poster sayısının ayrıca olgu sunumu ve çalışma sayıları şeklinde ayrılması
-          Son olarak da çalışma sayısı/olgu sunumu sayısının oranlanması

Kongrelerde defalarca aynı olguların sunulmasını engellemek ve tam anlamı ile olgu şöleni havasından kurtarmak için 3. sırada bahsettiğim oranın kongreler öncesinde açıklanması gerektiğini düşünüyorum.

Bu uygulamanın her yıl tekrarlanması ve bu oranın her seferinde yukarıya doğru çekilmeye çalışılması Türkiye’de bilimsel anlamda patoloji alanındaki gelişmeleri hızlandıracaktır. 

           Bir pencere de sözel sunumlara açmak gerekir ise ; sözel sunum sayılarının da benzer şekide 
           az sayıda olması, bu sunumların bir şekliyle desteklenmesi yada teşvik edilmesi gerektiğini 
           düşündürmekte.

  •   Kongre için yapılan çalışmaları  poster yapıp asmak tek başına yeterli değil. Zira gelen insanlarla fikir alışverişinde bulunmak, sohbet etmek, paylaşımda bulunmak veya eleştirilerini dinlemek  çalışmadan gerçek anlamda sonuç almak adına zihin açıcı olacaktır. Dolayısıyla da kongrede bahsi geçen süreci kolaylaştırmak, posterlerden daha fazla geri bildirim alabilmek adına posterlerin kenarlarına geribildirim için kullanılacak küçük kağıtlar bırakmak veya posterlere mail adreslerini yazmak işlevsel olabilir.



4 Kasım 2014 Salı

gün bizim günümüz :)

Yılın bir gününü seçip her sene kutlama fikri ilk olarak kim tarafından ve ne zaman akla geldi bilinmez ama kutlanması, hatırlanması gereken çok fazla sayıda gün olduğu aşikar.

Anneler günü, babalar günü, sevgililer günü, derken derken bütün yıl malumunuz dolu.

Lakin durum bu sefer başka ...

Bu sefer gün bizim günümüz :)

5 Kasım yani yarın Dünya Patoloji Günü ... 


Royal Collage of Pathologist tarafından organize edilen, birçok değerli kurum tarafından da ortaklaşılan ve çok sayıda etkinlikle kutlanacak bir gün 5 Kasım.

Böyle bir günü organize etmekteki amaç ise Patoloji'nin anlamını, önemini halka aktarmak ve patologların insan hayatında ne kadar önemli roller üstlendiğini hatırlatmak olarak özetlenebilir.

İlgisini çekenler için bu gün için tasarlanmış websitesi linki de burada ;


http://www.ilovepathology.org/events/international-pathology-day


1 Kasım 2014 Cumartesi

patoloji'de reklamlar

Uyarı: okuyacağınız metin içerisinde reklam öğesi bulunmaktadır !

Malum günümüz dünyasının olmazsa olmazlarından birisi reklamlar.

Beğensek de beğenmesek de hayatımızın her yerinde bir şekilde karşımıza çıkıyor. Lakin bu konuya dair düşünürken, konu patoloji olduğunda bu konuya dair hiçbir reklam ile karşılaşmadığım aklıma geldi. Dolayısı ile de bu konuya bir el atmak istedim.

Kendi özel patoloji laboratuarım olsaydı hangi reklam sloganlarını kullanırdım diye düşünürken şöyle bir sonuç çıktı ...


 Devamı gelecek ... :)