16 Nisan 2015 Perşembe

nükleer santraller ve patolojisi

Malumunuz geçtiğimiz yıllarda ülkemizde Mersin ve Sinop'ta nükleer santral yapılmasıyla ilgili antlaşmalar yapıldı ve geçenlerde de Akkuyudaki nükleer santralinin temelleri atıldı. Muhtemeldir ki bahsi geçen santraller 10 yıl içerisinde topraklarımızda tam anlamıyla kök salmış ve bacalarından su buharları tütmeye başlamış olacak. Bu santralleri yapma konusunda devlet olarak o kadar kararlı ve istekliyiz ki Cumhurbaşkanı görünümlü Başbakanımızın açıkladığı kadarıyla 3. santralin yapılması da halihazırda gündemimizde.

Nükleer santral konusunda kimisi refleksif olmakla birlikte (bu konuda yoğun bir bilgi eksikliğim ve insanların bilgi eksikliği olduğu kanısındayım) çok sayıda eleştirim ya da kafama takılan soru var. Bunun yanısıra nükleer enerji taraftarlarının öne sürdüğü, cevaplanması gereken kimi sorular ...

Nükleer santral yapılmalı mı? yapılmamalı mı? ülkemizin buna ihtiyacı var mı? konusunu burada açmaktan ziyade dikkatimi çeken bir detayı paylaşmak istiyorum.

Bizler Patolog olarak en basit tarifiyle, hastaların dokularına kanser var ya da yok diyen insanlar olarak, yapılacak nükleer santraller nedeniyle artması muhtemel/ ihtimal dahilinde olan kanser vakaları için tanılarımızı aynı şekilde vermeye devam edecek miyiz? Yani biz sadece işimizi yapmakla mükellef insanlar mıyız? Bu preperatta papiller tümör var deyip geçecek miyiz yoksa kanser insidansını artırması muhtemel bir kaynağın engellenmesi için birşey yapacak mıyız ya da yapmalı mıyız?

Hayatın içinde olan biten durumlara karşı nesne konumunu mu alacağız?  Yoksa mesleğimizin bizi yönlendirdiği, salık verdiği şekilde öncelikle hastalıklara neden olacak olumsuz şartları ortadan kaldırmak için çaba sarfedecek miyiz?

Nükleer santraller konusu evvelden bu yana dikkatimi çeken bir konu fakat geçen günlerde bu konunun aslında patoloji ile patologlar ile doğrudan ilişkili olduğunu ve özellikle de patologları, onkologları (çemberi biraz daha genişletmek gerekirse doktorların tamamını) ilgilendiren önemli bir mesele olduğunu farkettim. Bu konuda doktorlar olarak ya da patologlar olarak tarafımızı ya da duruşumuzu, bireysel tavır almaktan ziyade topluca gösterebilmemiz gerektiği kanısındayım.

Bu konuya dair yapılası aklımda bazı fikirler, projeler var ama öncelikle şu tezimi tez vakitte bitirmeliyim.

Herşey yolunda giderse proje detaylarını da yine bu site üzerinden tekrar paylaşacağım ...

Şimdilik bu kadar :)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder